Ahmet Haşim’in Bize Göre Kitabı: Özet ve Kişisel Gözlemler

Okul kütüphanesinde rastladığım “Bize Göre”yi ilk kez tuttuğumda sayfaları pek kalabalık gelmemişti. Ama okudum, biraz da şaşkınlıkla. Bugüne kadar okuduğum edebiyat kitapları çoğunlukla baştan sona olay ve karakter üzerineydi. Bu kitap farklıydı. Ahmet Haşim’in bunu tam olarak ne aradığını anlamak için biraz zaman gerekti.

Kitab Hakkında Hızlı Özet

“Bize Göre” isminden de anlaşılacağı gibi yazarın kişisel bakış açısından dünya hakkında ne düşündüğünü anlatıyor. 1928’de İkdam gazetesinde yayınlanan bu deneme koleksiyonu sadece denemeler değil; adeta bir adamın zihninin aynası. Haşim’in her yazı parçası metin incelemesi yapıyorsanız oyunun kuralını değiştiriyor: burada anlatım tarzı yalnız anlatışmaktan değil, yazarın düşünme biçiminden de iddia ediyor.

Sınava hazırlanırken hocam şu soruyu sordu: “Deneme nedir?” Evvela cevapsız kaldım. Sonra anlattı, denemeler öznel. Haşim’in yazılarında nesnel bir mesafe yoktur; o direkt olarak olaylara, insana, doğaya kendi gözünden bakıyor.

Ahmet Haşim Kimdir?

Biraz kişisel tarifi yapmakta fayda var. Haşim, Türk edebiyatında hem şair hem de nesir yazarı olarak tanınır. Ancak açıkçası onun nesrinde de şiirsel üslup vardır. Okumuş, düşkün bir adam. Yaşamında zorluklarla karşılaşmış, ekonomik sıkıntılar, ilişkilerdeki başarısızlıklar, ama bunların tümü yazısına akıyor.

Üniversiteye gitmedim ama sosyal medyada sık okunan bir tespiti şöyle: Haşim, hayatın sıradan şeylerinde, bir kuş, bulut, erkek modasındaki değişim, hatta bir tahtakurususunda, derin anlamlar bulmasında ustadır.

Kitabın Başlıca Özellikleri: Deneme Türü ve Üslup

“Bize Göre”deki yazıları okurken fark ettim ki, deneme türü sadece fikir bildirmek değil. Haşim, detaylı analizler yapıyor ama hiçbir zaman insanı sıkmayan, soluk kesmeyen bir hızda. Üslup özgür, anlatım sanatkar.

Denemenin Özellikleri Haşim’de Nasıl Görülür?

Öznel bakış açısı: Her şeyi Haşim kendi perspektifinden yazıyor. Kış geldiğinde “kış nasıl bir mevsimdir?” diye objektif bir tarif yapmak yerine, kışın kendisinde uyandırdığı his üzerine düşünüyor.

Geniş konu kapsamı: Bir yazıda ulus-devlet, diğerinde tavşan tüyü, başka birinde içkinin insan ruhuna etkisi hakkında yazabilir. Konu sınırlaması yok.

Samimi, sıcak anlatım: Sanki bizi yanına alıp şöyle demesi gibi: “Bu konuyu bir düşün bakalım…” İki kişi arasındaki sohbet gibi ilerler yazı.

Eleştirel yaklaşım: Haşim, çoğu yazısında toplumun bir yönünü, modayı, davranışları ince ince eleştirir. “At” yazısında bahar aylarında atlar nasıl birden sinirli, tehlikeli hale gelirse, belki medeniyetimiz de öyle bir “bahar” ile çökerdi diye düşündürür.

Paylaş:
Yorum yapın