Selamlar. Bu hafta hakkında yazmaya çalışacağım diye düşünüyorum çünkü aslında bu hafta biraz özel. Daha önceki haftalar gibi değil. Neden mi? Çünkü çocuklar artık belki biraz daha konsantre, daha istekli davranıyor bu dönemde. Belki kış tatili beklentisi, belki de sadece mevsim değişikliği… Neyse, bakalım nasıl gider.
Türkçe – Bu Hafta Neler Yapacağız?
Gerçekten dün akşam Ayşe’nin yazdığı bir metni okudum – sayfayı okuma becerisi harika ama cümleler kurma kısmında hala takılıyor. O yüzden bu hafta daha çok hikaye yazma ve yazım kuralları üzerinde duracağız. Dün bir çocuk “acaba” kelimesini “a caba” olarak yazıyordu, saymakla bitmiyor böyle şeyler.
Paragraf yazma çalışmalarına giriyoruz şimdi, ama sadece klasik paragraf değil. Çocuklar genellikle yapısını anlayamıyor “nereden başlayacağım, nasıl devam edeceğim, nasıl biteceğim” diye soruyorlar hep. Bu hafta biraz daha konkret örneklerle göstereceğim. Mesela kendi yazılarından seçeceğim bölümler, “bak, burası güzel ama şurada bir düzeltme lazım” gibi.
İmla kuralları konusunda… bırakın ben. Çoğu zaman kelime kuralını biliyor ama yazarken “ah, nasıl yazılıyordu” diye unutuyor. Bunu her gün 5 dakika pratikle çözeceğiz. Geçen sene 5. sınıfa geçen çocuklar hala bazı temel kuralları yanlış yapıyor, o yüzden boşvermiyorum ben.
Matematik – Biraz Sıkıntılı Bir Bölüm
Kesirlerle devam ediyoruz. Açıkçası matematik çok güzel gidiyor ama kesirler… kesirler her zaman sorun. Çocuklar “1/2 + 1/4” nasıl yapılıyor diye soruyor hala. Görsel gösterimle yapınca anlıyor, ama sonra sayılarla “Peki ama payda neden değişiyor?” diye geri geliyor. Bu hafta sürü sürü kesir sorusu çözeceğiz. Kuru teori değil, kurabiye paylaşması, pizza paylaşması, bu tür şeylerle.
Problem çözmede de hala sıkıntı var. Mesela “Ayşe’nin 12 elması var, 3’ü kırmızı, 4’ü yeşil…” diye başlayınca çocuk şaşırıyor. Hangi sayıyı kullanacağını bilmiyor. Bu tür problemleri çözerken yakıp yazacağız, “burada bu bilgiye ihtiyacımız yok, bunu atla” gibi.
Geometri kısmında alan ve çevre hesapları yapıyoruz şu sıralar. Bazı çocuklar çevre ve alan’ı karıştırıyor. “Abi, bu kaç santimetre?” diye soruyor, ben de “sen neyin karşısına ölçüyorsun?” diye soruyorum. Yavaş yavaş ayrımını yapıyor.
Fen Bilgisi – Vücud Sistemi Başlıyoruz
Bu hafta insan vücudu konusuna giriyoruz. Kemik, kas, sinir sistemi… çocuklar bu konuya bayılıyor çünkü kendini ilgilendiriyor. “Abi, benim kaç kemik var?” “Kaslarım nasıl çalışıyor?” “İnsan beyin…” gibi sorular soruyor.
Dün bir çocuk “İnsan ne kadar uyursa beynine iyi gelir?” diye sordu. Doğru bir soru aslında. Bu tür merak etmelerini teşvik ediyorum ben. Fen bilgisi sadece kitapta yazan şey değil, çocuğun etrafında gördüğü, hissettiği şeyler olmalı.
Bir de deneylere başlıyoruz bu hafta. Basit şeyler ama çocuklar harika buluyorlar. Mesela ısı transferi, ışık kırılması… İnşallah malzeme eksik çıkmaz bu hafta. Geçen defasında işe yaramayan bir deney olmuştu, çocuklar biraz hayal kırıklığına uğramıştı.
Sosyal Bilgiler – Coğrafya ve Tarih
Türkiye’nin haritasından bahsediyorum şu sıralar. Çocuklar genellikle coğrafyaya hiç ilgi göstermiyor ama ben kendi bölgemizle başlıyorum. “Biz burada yaşıyoruz, buranın iklimi böyle, ürünleri şöyle…” diye anlatınca biraz daha ilgi çekiyor.
Harita okuma becerisi çok önemli aslında. Çocuklar “sağda ne var?” diye sorduğunda, yön bulması zor geliyor. Bunu pratikle yapacağız.
Tarih tarafında, son zamanlardan bahsediyoruz. Çocuklar savaşlar, devletler vs. bir tuhaf ilgi duyuyorlar. Ama tarih somut hale getirmek lazım. Sadece “1071’de Malazgirt Savaşı oldu” demek yerine, “o dönemde insanlar nasıl yaşıyordu, ne giyiyordu, ne yiyordu” diye anlatıyorum.
İngilizce – Pratik Dili
İngilizce dersinde çocuklar hala çok sessiz. Konuşmaya korkuyor çünkü “yanlış söyleyecek miyim” endişesi var. O yüzden bu hafta daha çok eğlenceli etkinlikleri tercih ediyorum. Oyunlar, grup çalışmaları, ki çocuk sesini yükseltmeyebilse bile en azından kulak alışsın yabancı dile.
“What’s your name?” “How are you?” gibilerinde hala tereddüt var. Basit şeyler ama çocuğun dilinde bir türlü oturtamıyor. Bu hafta aynı sorular hergün farklı çocuklardan soracağım, yapıştırana kadar.
Dinleme egzersizlerinde de ilerleme görüyorum açıkçası. Geçen dönem hiç anlayamıyorlardı, şimdi bir iki kelimeyi kendi kendilerine çıkarmaya başladılar.
Sanat ve Müzik
Sanat dersinde bu hafta renk teorisi üzerine çalışacağız biraz. Çocuklar “ben çizim yapamam” gibi geliyorlar ya, o kompleksi kırmaya çalışıyorum. “Güzel çizim yapmak için usta olmana gerek yok” gibisinden bir şey sayıyorum.
Müzik tarafında, şarkı öğretiyoruz. Çocuklar genellikle eğleniyor ama nota okuma tarafında sıkıntı var. Do Re Mi’yi hala karıştırıyorlar.
Beden Eğitimi – Kış Sporları
Hava soğuk olunca çocuklar daha az hareket etmek istiyorlar ama biz yine de müze yapmaya çalışıyoruz. Oyunlar, koşu, atış antrenmanları… Çocuğu hareket ettirmek lazım, yoksa oturur kalıyor.
Takım oyunlarında bazı çocuklar şu anda çok rekabetçi davranıyor. “Ben kaybetmek istemiyorum” diye ağlamaya başlıyor. Bunu çözmek de önemli bir hedef şu sıralar.
Günlük Rutin
Sabah saat 8:45’te hadir sayılıyoruz. Geç kalanlar var her gün, ama ne yapayım. Veli ulaştırmasında sıkıntı var herhalde. Okul kuralları hakkında konuştum ama… insanlar zaman konusunda yapamıyor. Akşam okulu erken filan söyleseniz ne müdürün ne de benim bir sesi çıkıyor.
Teneffüste çocuklar biraz vahşi oluyor, ama o yaşta normal. Bazen çıkan çizgilerde “bunlar neden böyle?” diye sordum kendime, ama bir şey yapamıyorum.
Kütüphane günümüz var cuma günleri. Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorum ama mesela Enes’in arkası çok güzel ama kitap okuması çok az. Evde okutmadığını sanıyorum.
Ödev Konusu
Ödevler veriyorum ama hepsini yapmıyorlar. “Unuttum” diye geliyorlar. Bazen anne babası da “hocam, çok ödev var” diyorlar. Aslında ödev ağır değil ama sürekli yapmayıp kayan çocuklar var. Matematik alıştırması, İngilizce kelime, biraz da okuma. Bunu takip ettirmek veli sorumlululu. Ben yapsa ne fark eder?
Ödev kontrol etmek çoğu zaman saatlimi alıyor ama yapılmamış şeyleri görmek de sinir bozucu. Deme deme aileler de yapıyor fakat bazen “sen yap” modunda çocuk, başında durmadan yazamıyor.
Veli İletişimi
Bazı veliler çok ilgili, her hafta “nasıl gidiyor” diye soruyor, bazıları da hiç uğramıyor. Aralarında fark çok büyük. Dersi iyi gitmeyen çocuğun ailesi genellikle okula gelmez, ama onlar da yardım lazım.
Yazılı bildirimler gönderiyorum ama… bazen okumuyor mu diye şüphem var. Whatsapp’ta yazıyorum, okundu yazıyor ama sonra “haberdar değildim” diyorlar. Neyse.
Gelecek Hafta Bakışı
Sonrası yazılı sınavlar geliyor. Çocuklar biraz stresli davranmaya başlamışlar bile. Anne-babalarının “çalış çalış” demesinden herhalde. Ama 4. sınıf sınavları çok da korkutucu değil. Yine de duygularını anlamak lazım.
Bu hafta bitip sonraki haftaya girmeden çocuklara kısaca “neler biliyor musun?” diye soracağım. Ne kadar kaldı, ne kadar gitmeye kaldı diye bakacağız.