Kıskançlık, kibir, kin ve nefret

Kıskançlık, kibir, kin ve nefret içinde bulunduğu kalbi çürütüyor…O kalbin sahibine hayrın kapılarını kapatıyor.

Kendimize bu kötülüğü yapmayalım. Özünü eleştiren, affeden, kendindeki bütün meziyetleri Rabbinden, kötülükleri kendinden bilen, başkalarının hayatları ile değil kendi nefsi ile uğraşıp mücadele eden insanlar olalım.

Kalbi temiz tutalım. Ki, hayır kapıları bir bir açılsın. “Kalbi temiz olmak” “klişesini” bu kadar hafife almayalım. (önce kendime söylüyorum)

Yatmadan dua edelim, rabbimizle dertleşip kendimizi itiraf edelim. Af dileyelim. İnanmanın ve bir yaratıcıya sığınmanın ne büyük lütuf olduğunu unutmayalım.

Nefret, kin, öfke değersiz duygularken sevgi neden değerli?

Sonuçta hepsi insandan doğan duygular.

Çünkü sevgi içinde fedakarlık barındırıyor. Kendi nefsinden vazgeçebilmene sebep oluyor. Bu yüzden kıymetlidir sanki (bana göre yani)

Modern dünyadaki sevgi içinde biraz olsun fedakarlık barındırıyor mu? Bireyin tercihlerinin bu kadar kutsallaştırıldığı bir dünyada fedakarlıkta neyin nesi değil mi?

İçinde en ufağından bile fedakarlık yoksa o şey sevgi değil işte. Değil…

Vesselâm…

Dilek Temirhan

Yorum yapın